Türkiye’nin temel enerji politikasındaki önceliği; yerli, birincil enerji kaynaklarının kullanımının en üst düzeye çıkartılması ve gelişen ekonomiye çevresel anlamda sürdürülebilir, yeterli, güvenilir ve uygun fiyatlı enerjinin sağlanmasıdır.
Türk hükümeti tarafından son on yıl içinde geliştirilen düzenleyici çerçevenin yanı sıra, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünce (MTA) yürütülen arama faaliyetleri, Türkiye’de jeotermal gelişmenin arkasındaki kritik itici güç olmuştur. MTA, 2007 yılına kadar Türkiye’de jeotermal kaynakların aranması, haritalanması ve jeotermal kullanımının yaygınlaşmasından sorumlu ana kurum olmuştur. MTA, keşfedilen toplam 190 jeotermal saha içerisinden elektrik üretimi için uygun görülen 25 sahayı önceliklendirmiştir. 2022 yılı sonunda, ülkedeki jeotermal üretim kapasitesi toplam 1.691 MW’a ulaşmıştır. Mevcut çoğunluk tesisler Aydın, Denizli ve Manisa illerinde bulunmaktadır. Bu sahaların çoğu, ilk olarak MTA tarafından araştırılmıştır, yani ek sondaj ile kaynak riski büyük oranda azaltılmıştır. 2017 yılı itibariyle, MTA kapsamlı jeotermal arama sondajı yapmak için gerekli kaynak ve yetkilere daha fazla sahip değildir. Arama faaliyetlerinde önemli bir artış olmaksızın 1.799 aktif jeotermal arama ruhsatının %72’si özel sektöre verilmiştir. Yeni jeotermal faaliyetlerinde görülen kayda değer yavaşlamanın nedeni ilk olarak MTA’dan özel sektöre kayan yüksek riskli araştırma sondajıdır. Jeotermal kaynak araştırma sondajı ile doğrulanana kadar ticari borcun genel olarak özel yatırımcıya sunulmaması durumunda bu durum daha da karmaşık bir hal almaktadır.
RPM’nin Amacı
RPM, özel sektörün Türkiye’deki jeotermal arama projelerine yatırım yapmasını kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Bu program, bir keşif sondajının başarısız olması durumunda, yatırımcının keşif sondaj maliyetinin belli bir ölçüde karşılandığı mekanizma ile elde edilecektir.
Bu, bir kuyunun kaynak için geliştiricinin iş planı ile uyumlu olarak tesis edilen önceden belirlenmiş şartlar temelinde başarısız olarak değerlendirildiği durumlarda, özel yatırımcının araştırma sondajı masraflarının belirli bir yüzdesini geri ödemek suretiyle yapılacaktır.
RPM’nin finansmanı, Temiz Teknoloji Fonu’ndan (TTF) Türkiye Hükümeti’ne koşullu bir hibe ile sağlanmıştır. RPM tarafından arama sondaj projeleri için toplam 37 milyon ABD Doları’nın hazır bulundurulacağı düşünülmektedir. Uygulayıcı, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) bünyesindeki özel bir birim (TKB RPM Birimi) olacaktır.
Hedefe, yeşil alanlardaki araştırma sondaj projelerinin finansal riskini azaltarak ulaşılacaktır. Bu bağlamda, bir arama sondaj projesi, bir sahada güç üretiminin ve/veya doğrudan kullanım uygulamasının, gerçekleşebilirliğini doğrulamak için belirli bir jeotermal rezervuar içerisinde bir veya daha fazla kuyunun sondajının yapılması olarak tanımlanmıştır.
Yatırımcılar, RPM’ye katılmak için başvuruda bulunabilirler. Yatırımcının programa başarılı bir şekilde kaydedilmesinden sonra, belirlenen sondaj programı kapsamında başarısız olan kuyuların %40’ı (Aydın, Denizli ve Manisa’daki bazı ilçe içinde kuyular için, aşağıdaki grafikteki açık mavi İlçeler) veya %60’ı (başka yerlerdeki kuyular için), 4 milyon USD’yi geçmemek kaydıyla RPM tarafından karşılanacaktır. Yatırımcı, RPM’ye tahmini kuyu masrafının %5’una tekabül eden başarı primini önceden ödeyecektir (veya banka garantisi verecektir). Tamamlanan bir kuyu, sondaj programı için özel olarak belirlenen başarı kriterlerini karşılar veya geçerse, başarı primi RPM tarafından elde tutulur. Bir kuyunun başarısız olması halinde, başarı primi Yatırımcı’ya geri ödenir.
Standart bir RPM programı proje başına üç kuyunun sondaj maliyetini dikkate alacak olup, daha düşük karşılama oranıyla (yatırım maliyetlerinin %40’dan az olmamak kaydıyla) ve daha yüksek başarı primi ödemesiyle (%10) dördüncü ve beşinci kuyuya kadar genişletilebilir. RPM tarafından desteklenecek olan keşif kuyuları, destekleyici iş planının gerekliliklerini karşılamak için gerekli olan sondaj programı tarafından belirlendiği üzere, üretim boyutunda, orta boyutta veya küçük boyutta olabilirler. Gerçekçi başarı kriterleri, jeo-bilimsel bilgilere dayanmalı ve beraberindeki iş planına uygun olmalıdır. Başarı kriterleri, sondaj başlamadan önce sözleşme müzakereleri sırasında imtiyaz sahibi ile RPM arasında yapılacak müzakerelere tabi olacaktır.